POLİTİKA

İtalyan Basınından Dikkat Çeken Türkiye Analizi: Türkiye’siz Bir Dünya Düzeni Artık Mümkün Değil

İtalyan gazetesi Il Gazzettino’da yayımlanan çarpıcı analizde, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde bilinçli olarak engellendiği, ancak hem NATO’nun hem de Avrupa’nın Ankara’dan vazgeçemeyeceği vurgulandı.

Türkiye’nin BRICS Zirvesi’ne katılımı, Batı medyasında geniş yankı uyandırdı. İtalya merkezli Il Gazzettino gazetesinde yayımlanan analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok yönlü dış politik hamlesinin NATO içinde rahatsızlık yarattığına dikkat çekildi. Ancak analizde, Türkiye’nin küresel sistemdeki vazgeçilmez rolü nedeniyle Batı’nın Ankara’ya sırt çeviremeyeceği net bir dille ifade edildi.

“Ankara, Artık Küresel Bir Güç Oyuncusu”

Gazetenin yazarlarından Luca Papetti, Türkiye’nin geleneksel bölgesel güç rolünün ötesine geçtiğini belirtti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pragmatik ve çok taraflı dış politikası, Türkiye’yi sadece bölgesel değil, küresel arenada etkili bir aktöre dönüştürdü. Asya ile Avrupa arasındaki stratejik konumuyla Ankara artık birçok masada kilit bir oyuncu” ifadelerine yer verildi.

AB Süreci Bilinçli Yavaşlatıldı

Yazıda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin kasıtlı olarak yavaşlatıldığına dikkat çekilerek, bunun Ankara’yı alternatif ortaklıklara yönelttiği vurgulandı. Papetti, “Demokrasi kriterleri gerekçe gösterilerek Türkiye’nin önü kesildi. BRICS Zirvesi’ne katılım, bu çok yönlü dış politikanın doğal sonucudur” dedi.

“Ne NATO Ne de Avrupa, Türkiye’den Vazgeçemez”

Papetti, Türkiye’nin NATO içindeki askeri bağlarının güçlü olduğuna ancak Batı'nın, Ankara’yı tümüyle karşısına alamayacağına dikkat çekti:

Türkiye bazen öngörülemez ve rahatsız edici bir müttefik olabilir. Ancak göz ardı edilmesi mümkün değil. Türkiye’siz bir denklem, Batı için ciddi jeopolitik kayıp anlamına gelir. Bu da Ankara’yı Çin ve Rusya’nın etki alanına daha fazla yaklaştırır.

Enerji, Ticaret ve Göçte Kilit Rol

Analizde, Türkiye’nin jeopolitik konumunun sadece askeri açıdan değil; enerji, ticaret ve göç yönetimi gibi alanlarda da kritik olduğu vurgulandı.
“Ankara; Karadeniz, Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkaslar’da eşsiz bir etkiye sahip. Bu, özellikle kriz anlarında Batı’nın sırt çeviremeyeceği bir pozisyon yaratıyor. Enerji yolları, lojistik ağlar ve göç rotaları açısından Türkiye vazgeçilmez bir konumda bulunuyor.”

Ekonomik Yatırımlarla Güç Pekişiyor

Çinli otomotiv devi BYD’nin Türkiye’ye yaptığı büyük yatırım örnek gösterilerek, Ankara’nın ekonomik cazibesinin arttığı kaydedildi. Papetti, “Türkiye, sanayi ve enerji başta olmak üzere birçok sektörde hem Batı hem Doğu için kritik bir merkez haline geliyor. Ekonomi ve jeopolitiğin kesişim noktasında Ankara, yeni bir güç merkezi inşa ediyor” değerlendirmesini yaptı.

“Zor Müttefik Ama Vazgeçilmez”

Soğuk Savaş’tan bu yana Türkiye’nin “zor müttefik” olarak tanımlandığını hatırlatan Papetti, gelinen noktada bu durumun değişmediğini, ancak Türkiye’nin elindeki jeopolitik kartların çok daha güçlü olduğunu vurguladı. “Oyun artık daha küresel ve karmaşık. Batı, Türkiye’yi tamamen karşısına almayı göze alamaz” ifadesi dikkat çekti.

“Türkiye Olmadan Küresel Güvenlik Mümkün Değil”

Analizin sonunda, Batı-Türkiye ilişkisi “hassas ama gerekli bir denge” olarak tanımlandı. Papetti, şu çarpıcı cümlelerle yazısını sonlandırdı:

Bu dengeyi bozmak, Batı'nın çıkarına değil. Türkiye olmadan ne bölgesel ne de küresel güvenlik sağlanabilir. Avrupa ve ABD, Ankara’dan zaman zaman rahatsızlık duysa da kapıyı kapatamaz. Çünkü Türkiye’siz bir dünya düzeni artık mümkün değil.