Konya'da son günlerde kendini gösteren kış şartları ve yağan kar malum davranışları ortaya çıkarmışa benziyor.

Konya'ya bir haller oldu.

Bir yanda Konyaspor'da olan olaylar, diğer yanda farklı yönlerden gelen saldırılar.

Resmen huzurumuz kaçtı.

Buralara nasıl gelindiğini de kimse anlamış değil.

Bir kaç gizemli söz ve devamında yaşananlar.

İLHAN PALUT KARARI DOĞRU MU?

Sizler söz sahibisiniz. Bu doğru.

Ne derseniz de o olur.

Ama bir şehir cevap bekliyor.

Yani "Şu sebepten şöyle oldu, böyle oldu" gibi.

Muğlak ifadelerle bazı şeylerin konuşulması da huzursuzluğu artırıyor.

Neyse.

Amir de gidiyor, Bytqi de gitti.

Sırada bakalım neler var.

Sezon başında şampiyonluk söylemiyle başlayıp ligde kalmak için son mermilerimizi atar olmayalım da sonunda. Ne yaparsanız yapın.

Ama doğrunun ortaya çıkması, en azından insanların gazının alınması için bir kaç kelam iyi olurdu.

Bir de sezonun bilmem kaçıncı haftasında "Maça gelmeyenler şampiyonluk beklemesin" açıklaması vardı.

Başakşehir'in 100 taraftarı ya var ya yok. Söyleyeyim istedim.

TRAFİK KAZALARI

Konya'da bir trafik sorunu olduğunu artık kabul ediyoruz.

Çünkü onun bir kurallar silsilesi var.

Takip mesafesi mesela. Uymayınca olanlar oluyor.

Uyanların da bu hakkını elinden alan bazı uyanıklar var.

Onlar da çoğunlukla iyi şoförüm ayağına bu düzeni bozuyor.

Buradan o hareketleri yapanlara şükranlarımı sunuyorum.

Kent merkezinde her gün onlarca kaza oluyor.

Zaman zaman da ölümlü oluyor bu kazalar.

Kurallar alt üst edilince herşey olabiliyor.

Bir araç sürücüsü eğer arkanızdaysa kaplana dönüşüyor. Aynı kişi önünüzde gidiyorsa kaplumbağaya rakip.

GAZETELERİN KAR YAĞDIRMA YETKİSİ YOK

Geçenlerde Meteoroloji abimiz bir paylaşım yaparak kendi tahminlerine itibar edilmesini söyledi ve gazetecilerin yaptığı derlemelere kulak asılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Bazen Meteoroloji'nin tahminlerinden alıntı yapan gazeteciler vatandaştan dayak yiyor. Bu sebepten ötürü de başka yerlerden bilgi derlemek zorunda kalıyor. Yoksa gazetecilerin kar yağdırma yetkisi filan yok. Onu bilin.

Ayrıca daha önce Konya'da kar yağacağı kesinlikle bilinmesine rağmen Meteoroloji'nin saat verememesi nedeniyle öğrenciler ve öğretmenlerin okullarına vardıktan sonra kar tatili açıklaması yapıldığını da çokça gördük.

Bu manada isterseniz biraz daha yakın tahmin yaparsanız gazeteciler de farklı arayışlara girmezler.

Bizim işimiz halka bilgi verip tedbir almalarını sağlamak. Sizin işiniz de daha iyi tahminler yayınlamak. Gazeteciyi suçlamak kolay falan diye düşünmeyin sakın.

KURAKLIKLA MÜCADELE

Su kaynaklarımız bağıra bağıra kuruyor. Bununla ilgili de otellerin salonlarında ve de çokça malum yerlerde açıklamalar yapılıyor.

Mücadele salondan dışarı çıkmıyor. Mesela çiftçiye sorulmuyor. Ya da buna öneri getirecek kimseler onlar, onlarla konuşulmuyor.

Birçok kişi salonları dolduruyor ve kuraklıkla mücadele salonlarda kalıyor.

Daha kurak günler için daha çok toplantı gerekli. Buna emin olun.

BELEDİYE ŞEHRİN TEPESİNE ÇADIR ÇEKSİN

Kar yağdığında gazeteler "Beyaz esaret" "Beyaz felaket" başlıkları falan atardı eskiden. Bugünlerde çok tepki gördüğü için ve tüm işlenen günahların birçoğunun gazeteciler tarafından işlenmesi sebebiyle gazeteler de artık bu başlıklardan uzak duruyor.

Peki, kar yağıyor. Arkasından neden birileri çıkıp "Yolumuz temizlenmedi" "Tuz nerede" falan filan patırtısı yapıyor ki?

Kar yağdığında arabana binme hemşerim. Senin cebinden çıkıyor nasılsa bu ayrı bir konu. Ama arabası olmayanın da cebinden çıkıyor. Ayrıca tuzlanan asfalta verilen zararı ve bunun iklime zararını konuşmaya da gerek yok.

Mevsimin güzelliklerinden birisi kar yağışı. Katlanamıyorsan alternatifleri dene. Yazık. Belediyenin çalışanları da kar yağdığında sokaklara revan oluyorlar. Sanki yürürken insanlar müsade ediyor gibi uflar puflar arasında işlerini yapmaya çalışıyorlar.

Burada tam olarak yapılması gereken bence belediyenin Konya'nın tepesine çadır çekmektir.

Nasılsa gerçeklikten iyiden iyiye uzaklaştık. Bu öneri de benden gelsin.