Türkiye’de miras hukukunu kökten etkileyecek nitelikte bir karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nden geldi. Karara göre, anne ve babasını hastalık döneminde yalnız bırakan, aile ile tüm bağlarını koparan bir evladın, vasiyetnameyle miras hakkı iptal edilebilecek. Bu karar, mirasçılıktan çıkarma konusundaki yargı uygulamalarında emsal teşkil edecek nitelikte.

Kazaya Kurban Giden Oğlunun Davasında Çarpıcı İddia: "20 Milyon TL ve 2 Daireye Şikâyet Geri Çekildi"
Kazaya Kurban Giden Oğlunun Davasında Çarpıcı İddia: "20 Milyon TL ve 2 Daireye Şikâyet Geri Çekildi"
İçeriği Görüntüle

Mirasçılıktan çıkarma, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen istisnai bir hukuki işlem olarak tanımlanıyor. Buna göre, saklı pay sahibi mirasçılar, belirli şartlar altında mirastan tamamen mahrum bırakılabiliyor. Bu şartlardan biri, miras bırakan kişiye veya diğer aile üyelerine karşı ağır suç işlenmesi, diğeri ise aile hukukundan doğan görevlerin yerine getirilmemesi olarak belirtiliyor.

Aile hukukuna göre, bir evladın hasta anne-babasına ilgisiz kalması, uzun süreli iletişimi kesmesi, hatta aileyi tamamen reddetmesi gibi davranışlar, mirastan men edilme gerekçesi olarak değerlendirilebiliyor. Yargıtay, bu tür eylemleri “aile bağlarını ciddi şekilde zedeleyen davranışlar” kapsamında değerlendirdi ve vasiyetname yoluyla mirastan çıkarılmanın hukuka uygun olabileceğine hükmetti.

Kararda, mirastan çıkarılacak kişinin saklı pay sahibi olması halinde bile, bu tür davranışların miras hakkının kaldırılması için yeterli görülebileceği belirtildi. Bu durum, özellikle çocuklar, torunlar ve eş gibi yakın akrabalar açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

Uzman hukukçular, bu kararın ardından miras bırakan kişilerin vasiyetname düzenlerken daha bilinçli davranmaları gerektiğini, mirastan çıkarma kararlarının ise yargı denetimine açık ve somut gerekçelere dayanması gerektiğini vurguluyor.

Ayrıca, bu karar sayesinde artık aile bireyleri arasındaki ciddi kopuşların hukuki sonuçlarının olabileceği net bir şekilde ortaya konmuş oldu. Bu da miras planlamalarında aile içi ilişkilerin ne denli önemli olduğunun altını bir kez daha çiziyor.