Konya Ovası’nda ayçiçeği ekimi giderek yaygınlaşıyor ancak bu durum beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Canavar otu olarak adlandırılan zararlı bitki, ekili alanlarda büyük verim kayıplarına neden oluyor. Topraktan besin ve su alımını engelleyen bu yabancı ot, bulaştığı tarlalarda ciddi ekonomik kayıplara yol açıyor.

Uzmanlar, ayçiçeğinde canavar otuna dayanıklı çeşitler geliştirmek amacıyla genetik ıslah çalışmalarına hız verdi. Her yıl yaklaşık 10 bin farklı genetik materyal üzerinde yapılan denemelerle, bu zararlıya karşı dirençli tohumlar tespit edilmeye çalışılıyor.

Canavar otu ayçiçeğini nasıl etkiliyor?

Uzmanlara göre, canavar otu tam bir parazit bitki. Ayçiçeği ekimi yapıldıktan sonra toprağa bulaşık halde bulunan canavar otu tohumları, bitkinin köklerine tutunarak gelişimini sürdürüyor. Bu süreçte ayçiçeğinden su ve besin çeken canavar otu, bitkinin büyümesini engelleyerek verimi ciddi oranda düşürüyor.

Uzmanlar, canavar otunun yayılma hızına da dikkat çekiyor. Tohumları aracılığıyla bulaşan bu zararlı, bulaştığı tarlalarda 10 yıla kadar varlığını sürdürebiliyor. Bu yüzden mücadelenin en önemli yöntemlerinden biri dayanıklı ayçiçeği çeşitlerinin geliştirilmesi ve ekilmesi olarak öne çıkıyor.

Canavar Otu

Dayanıklı çeşitler geliştirmek için genetik çalışmalar sürüyor

Bitkinin neden olduğu zararları en aza indirmek için uzmanlar dayanıklı tohum geliştirme çalışmalarına odaklandı. Özel olarak hazırlanan deneme seralarında, yapay olarak canavar otu bulaştırılmış toprakta testler yapılıyor. Binlerce ayçiçeği çeşidi üzerinde yapılan bu deneylerde, canavar otuna karşı yüksek derecede tolerans gösteren tohumlar tespit ediliyor.

Bu çalışmalar kapsamında son yıllarda 50’ye yakın ayçiçeği çeşidi geliştirilerek çiftçilere sunuldu. Ancak uzmanlar, dayanıklı bir ayçiçeği çeşidinin geliştirilmesinin 10-12 yıl sürebildiğini vurguluyor.

Konya'da mikrofon vatandaşta: Mikrofonu Al, Soruları Sor, Çözümleri Bekle
Konya'da mikrofon vatandaşta: Mikrofonu Al, Soruları Sor, Çözümleri Bekle
İçeriği Görüntüle

Canavar otuyla mücadelede kimyasal yöntemlerin yanı sıra kültürel tedbirlerin de önemli olduğu belirtiliyor. Tarlalarda bulaşık alanların kontrol edilmesi, dayanıklı tohumların ekilmesi ve toprağın düzenli işlenmesi, bu zararlının etkisini azaltan en önemli yöntemler arasında gösteriliyor.

Ayçiçeği üretiminin devamlılığını sağlamak ve üreticilerin verim kaybını en aza indirmek için bilimsel çalışmalar sürdürülüyor. Uzmanlar, dayanıklı çeşitlerin çiftçilere sunulmasıyla birlikte canavar otunun etkisinin önemli ölçüde azaltılabileceğini ifade ediyor.