Konya'nın merkez Meram ilçesi Gödene Mahallesi'nde 11 Şubat günü boş bir arazide park halindeki araçta göğsünden bıçaklanmış halde ölü bulunan Şuayip Demir (32) cinayetiyle ilgili yargılama sona erdi. Olayın faili olarak gözaltına alınan ve Demir ile birlikte yaşadığı ortaya çıkan Ayşe K. (35), Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan yargılandı. Mahkeme, sanığa önce 16 yıl hapis cezası verirken, takdiri indirimle cezayı 13 yıl 4 aya düşürdü.
Sanık: "Olay Anını Hatırlamıyorum, Beraatimi Talep Ediyorum"
Duruşmaya tutuklu sanık Ayşe K., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Söz hakkı verilen sanık Ayşe K., olay anını hatırlamadığını iddia ederek beraatini talep etti.
Sanık Avukatı: "Müvekkilim Şiddetten Kaçamadığı İçin Kendini Savundu"
Sanık avukatı ise müvekkilinin maktul Şuayip Demir tarafından ıssız bir yere götürülerek darbedildiğini savundu. Ayşe K.'nin daha önce de defalarca şiddet gördüğünü ve vücudunda kırıklar oluştuğunu belirten avukat, "Olay günü de gece vakti ıssız bir yerde arabada şiddet gören müvekkilim, arabada bulunan bıçağı, şiddetten kaçmasının mümkün olmadığını düşünerek kendini korumak amacıyla maktule bir kez savurmuştur. Olayda meşru savunma şartlarının oluştuğu açıktır. Müvekkilime ait darp raporu ve vücudundaki morluklar da bunu göstermektedir" ifadelerini kullandı ve eylemin meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesini istedi.
Maktul Avukatı: "Eylem Tasarlanarak Gerçekleşti, En Üst Sınırdan Ceza Verilmeli"
Maktul Şuayip Demir'in avukatı ise sanığın iddialarının aksine, eylemin tasarlanarak gerçekleştirildiğini öne sürdü. Olay anında maktulün baygın şekilde ön koltukta oturduğunu savunan avukat, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme Kararı: Haksız Tahrik ve Takdiri İndirim
Dava sonunda kararını açıklayan Mahkeme heyeti, sanık Ayşe K.'nin eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği kanaatine vararak, "kasten öldürme" suçundan önce 16 yıl hapis cezası verdi. Heyet, uyguladığı takdiri indirimle cezayı 13 yıl 4 aya düşürdü. Bu karar, uzun süredir şiddet gördüğünü iddia eden sanık ile tasarlayarak cinayet işlendiğini savunan maktul tarafının iddialarının çatıştığı davada önemli bir hukuki sonuç doğurmuş oldu.