Covid-19 salgınının dünya genelinde etkileri devam ettiği günlerde insanların yaşam tarzlarında ve tercihlerinde de önemli değişiklikler meydana gelmişti. Salgın, toplu yaşam alanlarının dezavantajlarını ortaya çıkardı ve birçok insan, müstakil evlerde yaşamanın daha güvenli ve huzurlu bir seçenek olduğuna inanmaya başladı. Bu durum da müstakil ev talebinde patlamaya yol açtı.

Salgın sürecinde toplu konutlarda yaşayan birçok kişi, yoğun nüfus, ortak kullanım alanları ve sık temas riski gibi faktörlerden dolayı endişe duymaya başladı. Evden çalışma ve uzaktan eğitim gibi yeni çalışma modellerinin de yaygınlaşmasıyla birlikte, insanlar daha geniş ve ferah yaşam alanlarına olan taleplerini artırdı. Bu da müstakil evlere olan ilgiyi büyük ölçüde artırdı.

Salgının yaşandığı günlerde gayrimenkul sektörü uzmanlarına göre, pandemi öncesine göre müstakil ev talebinde yüzde 40'a varan bir artış yaşandı. İnsanlar, bahçesi olan, daha fazla alan sunan ve komşularından daha fazla mesafe bulunan müstakil evlerde yaşamanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlık açısından daha iyi olduğu düşüncesi içine girmişti. Ayrıca, pandeminin insanları eve daha çok bağladığı bir dönemde, bireysel yaşam alanının önemi de daha da arttı.

Müstakil evlerde yaşam talebindeki bu patlama, gayrimenkul sektöründe de hareketliliği beraberinde getirdi. Ev sahibi olmak isteyenler, müstakil evlere olan talebin artmasıyla birlikte hızla arazi ve ev arayışına girdi. Bu durum, konut fiyatlarında da bir yükselişe sebep oldu. Şehir merkezlerine uzak ve doğayla iç içe olan bölgelerdeki müstakil evler, özellikle büyük talep gördü.

Pandemi sonrası dönemde de müstakil ev talebinin devam ettiği görüldü. İnsanlar, pandemi sürecinde deneyimledikleri huzur ve güven duygusunu, gelecekteki olası krizler için de korumak istiyor. Ayrıca, evden çalışma ve uzaktan eğitimin yaygınlaşmasının kalıcı hale gelmesiyle birlikte, insanların yaşam tarzlarının ve ihtiyaçlarının değişmesiyle müstakil ev talebindeki artışlar fiyatlardan bağımsız bir şekilde sürüyor.

Uzmanlar, müstakil ev talebinin artmasının, gayrimenkul sektöründe yeni fırsatlar doğurduğunu belirtiyor. İnşaat şirketleri, müstakil evlere olan talebi karşılamak için yeni projeler geliştirirken, arazi değerleri de artmaya devam ediyor. Aynı zamanda, ev sahibi olmak isteyenler için farklı ödeme seçenekleri ve kredi imkanları da sunuluyor.

Ancak, müstakil ev talebindeki bu artışın dezavantajları da bulunuyor. Şehir merkezlerinden uzak bölgelerdeki arazi kullanımı arttıkça, doğal alanların tahrip edilme riski ve altyapı ihtiyaçları ortaya çıkabilir. Ayrıca, müstakil evlerin daha pahalı olması ve konum itibarıyla ulaşım sorunlarına neden olması da göz önünde bulundurulması gereken faktörler arasında yer alıyor.

Sonuç olarak, pandemi döneminde müstakil ev talebinde yaşanan patlama, insanların daha güvenli ve huzurlu bir yaşam alanı arayışına işaret ediyor. Salgın sürecinde deneyimledikleri zorluklar ve kısıtlamalar, insanların evlerine daha fazla değer vermelerine yol açtı.

YENİ FIRSATLAR VAR

Bazı inşaat firmaları Türkiye'nin ve Konya'nın farklı bölgelerinde avantajlı imkanlar sunuyor. Bu imkanlardan faydalanamayan insanlar da alternatif yöntemler arıyor.

SELÇUKLU'DAN 20 TANE İMARLI ARSA

Selçuklu Belediyesi, şehir merkezine yakın konumda bulunan Sarayköy ve Tatköy'de 2 kata imarlı 20 adet arsayı satışa çıkardı.

konya-tatkoy-satilik-arsa-2

Tatköy satılık imarlı arsa parselleri

konya-saraykoy-satilik-arsa-2

Sarayköy imarlı satılık arsa parselleri

Arsaların tamamı bitişik parsellerde. En büyüğü 800, en küçüğü ise 500 metrekare büyüklüğündeki arsalar 1 ve 2 kat meskene imarlı.

İşte satışa çıkarılan ve 13 Temmuz tarihinde ihalesi yapılacak 20 arsanın tam listesi:

selcuklu-belediyesi-imarli-satilik-arsa-1

selcuklu-belediyesi-imarli-satilik-arsa-2

Editör: Haber Merkezi