Türkiye, 1984’ten bu yana yürüttüğü terörle mücadelede sadece güvenlik alanında değil, ekonomik anlamda da ağır bir bedel ödedi. Terör örgütü PKK’nın başlattığı ve halen süren saldırılar zinciri, yüz binlerce insanın hayatına dokunurken, ülke ekonomisine de milyarlarca dolarlık maliyet getirdi.
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2023 yılı başında yaptığı açıklamada, 1984-2019 yılları arasında terörün Türkiye’ye cari fiyatlarla toplam 3 trilyon 722 milyar liraya mal olduğunu duyurdu. Bu rakam, açıklamanın yapıldığı dönemdeki kurla 559 milyar dolara denk geliyor.
Bu devasa kaynak, eğer terörle mücadeleye değil, ülkenin kalkınmasına ve refahına harcansaydı, Türkiye çok farklı bir noktada olabilirdi. 2023 yılı maliyet hesaplarına göre, söz konusu bütçeyle;
-
3,1 milyon sosyal konut,
-
1.000 adet şehir hastanesi,
-
100.000 kilometre hızlı tren hattı,
-
1.000 baraj,
-
744 bin binanın kentsel dönüşümü,
-
Türkiye'nin elektrik ihtiyacının %70'ini karşılayacak enerji yatırımları yapılabiliyordu.
Ayrıca 1,24 milyon öğretmenin 10 yıllık maaşı, 1.000 kütüphane, 1.000 okul ve 372 bin kreş inşa edilebilirdi.
Terörle mücadeleye aktarılan bu dev kaynak, aslında Türkiye’nin refah, eğitim, sağlık ve altyapı geleceğinden çalındı. Uzmanlara göre bu durum, sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınma açısından da büyük bir fırsatın kaçırılması anlamına geliyor.
PKK terör örgütü ise son olarak 12. Kongresi’ni topladığını ve Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” doğrultusunda yeni kararlar aldığını açıkladı. Kamuoyunun beklentisi ise bu çağrıların gerçekçi ve kalıcı bir çözüm sürecine dönüşmesi.
Kaybedilen sadece milyarlar değil; hastaneler, okullar, yollar ve en önemlisi umutlar oldu.