Dünya bugün alışılmadık bir güne uyanıyor. Bilim insanları, 5 Ağustos’un insanlık tarihine geçeceğini söylüyor çünkü gezegenimiz dönüşünü her zamankinden daha hızlı tamamlayacak. Bu hızlanma fark edilemeyecek kadar küçük olsa da, etkileri büyük olabilir: 24 saatlik günler yakında geçmişte kalabilir.
Dünya’nın dönüş hızı doğal olarak zaman zaman değişkenlik gösteriyor. Ay’ın kütle çekimi, çekirdek hareketleri ve küresel dinamikler bu değişimde rol oynuyor. Ancak uzmanlar, bugün yaşanacak olan 1,25 milisaniyelik sapmanın sıradan bir dalgalanma olmadığını vurguluyor. Eğer bu eğilim sürerse, iklim dengeleri sarsılabilir, biyolojik ritimler altüst olabilir.
Ekvatorda Sular Yükselebilir
Dünya’nın dönüşü hızlandıkça merkezkaç kuvveti artar. Bu da okyanus sularının kutuplardan ekvatora doğru kaymasına yol açar. Bilimsel tahminlere göre, saniyede sadece 1,6 kilometrelik bir hızlanma, deniz seviyesini birkaç santimetre yükseltebilir. Bu küçük değişim bile kıyı şehirleri için büyük bir tehdit olabilir.
Daha da çarpıcısı: Eğer dönüş hızı saatte 160 km artarsa, ekvator çevresindeki kara parçaları bile sular altında kalabilir.
İnsan Biyolojisi Uyum Sağlayamayabilir
Gün süresinin kısalması sadece fiziksel değil, biyolojik etkiler de doğurabilir. İnsan vücudu, iç saatini 24 saatlik döngüye göre ayarlamış durumda. Günlerin 22 saate düşmesi; uykusuzluk, hormonal bozukluklar ve ruhsal sorunlara neden olabilir. Uzmanlar, bu değişime adapte olmanın çoğu insan için imkânsıza yakın olduğunu belirtiyor.
Atmosferde Şiddetli Fırtınalar Yolda
NASA’dan astronom Dr. Sten Odenwald’a göre dönüş hızının artması, atmosferdeki hareketliliği de güçlendirecek. Coriolis etkisinin artmasıyla birlikte daha sert kasırgalar, fırtınalar ve aşırı hava olayları yaşanabilir.
Rekorlar Peş Peşe Geliyor
Atom saatleri sayesinde bu mikroskobik değişimler net şekilde ölçülebiliyor. 19 Temmuz 2020’de bir gün, 1,47 milisaniye kısa sürdü. 30 Haziran 2022’de bu fark 1,59 milisaniyeye ulaştı. Rekor ise 5 Temmuz 2024’e ait: Dünya, dönüşünü 1,66 milisaniye erken tamamladı.
Bu rekorların sıklaşması, gezegenin iç yapısındaki değişimlerin ve küresel ısınmanın etkisiyle ilişkilendiriliyor. Bilim insanları henüz panik gerekmediğini söylese de, dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyor.
Zaman hızla akıyor, hatta hızlanıyor. Eğer bu süreç devam ederse, 24 saatlik günler sadece geçmişin bir hatırası olarak kalabilir.





