Tüm dünyayı saran Covid-19 salgınında yeni bir gelişme yaşanıyor. İngiltere'den gelen haberlere göre, Covid-19'un Omicron alt türü olarak belirtilen Eris (EG.5.1) adlı yeni bir varyant ülke genelinde hızla yayılıyor. İngiltere sağlık yetkilileri, her yedi yeni vakadan birini Eris'in oluşturduğunu ifade ediyor.

Eris, vakaların yaklaşık yarısını oluşturan Arcturus'un ardından yüzde 39.4 oranıyla İngiltere'de en yaygın ikinci varyant olarak kayıtlara geçmiştir. Belirtileri, önceki Covid dalgalarında gördüğümüz semptomlara benzerlik gösteriyor. Baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük gibi belirtiler bu varyantta da görülüyor; ancak burun akıntısı, hapşırık ve yorgunluk gibi semptomlar biraz daha baskın olabiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Eris'i endişe edici bir varyant olarak sınıflandırmamış olsa da, gelişmeleri yakından takip ediyor. Ancak, bu yeni varyantın küresel bir tehdit olup olmadığı henüz net bir şekilde belirlenmemiş durumda.

Covid-19'un bu yeni varyantının ortaya çıkması, Türkiye'yi de etkileyip etkilemeyeceği sorusunu gündeme getirdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a göre, pandemi eskisi gibi şiddetli bir şekilde alevlenme göstermeyecek. Aşılar ve geçirilen Covid-19 vakaları toplumda bağışıklık oluşturduğu için büyük bir salgın riski beklenmiyor. Prof. Dr. Ceyhan, şu anda da çevremizde tek tek vakaların bulunduğunu ve bu varyantların bazı ülkelerde tespit edildikten sonra hızla kaybolduğunu belirtiyor. Bunun nedeni, eskisi gibi yoğun test yapılmaması olarak açıklanıyor.

Prof. Dr. Ceyhan, geçmiş deneyimlerin de gösterdiği gibi, birçok varyantın kontrol altına alınabildiğini vurguluyor. Örneğin, bazı grip türleri insandan insana bulaşma yeteneği kazanmadığı için salgın riski oluşturmuyor. Benzer şekilde, Covid-19 varyantları da zaman içinde bağışıklık geliştiğinde ve insandan insana bulaşma yeteneği kazanamadığında risk kayboluyor.

Sonuç olarak, Eris (EG.5.1) varyantı şu an için küresel bir salgın riski yaratmasa da, uluslararası sağlık otoriteleri ve bilim insanları gelişmeleri yakından takip ediyor ve önlemler alıyor. Toplumların bağışıklık kazanmasının ve aşılamaların devam etmesinin, salgın riskini azaltmada önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.

Editör: Haber Merkezi