Sırp gökbilimci Milutin Milankovitch, 19. yüzyılın sonunda Dünya'nın yörüngesel hareketlerindeki değişikliklerin iklim üzerindeki etkilerini inceledi. Milankovitch teorisi olarak bilinen bu kuram, buzul çağları ve interglasiyal dönemlerin doğal nedenlerle oluştuğunu ortaya koydu.

Milankovitch teorisine göre, Dünya'nın yörüngesinin şekli, eksen eğikliği ve dönme ekseninin yönü, zaman içinde düzenli olarak değişir. Bu değişiklikler, Dünya'ya ulaşan güneş enerjisinin miktarını ve dağılımını etkiler.

Milankovitch teorisinin ana kuramları şunlardır:

  • Dışmerkezlik: Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinin şekli, zaman içinde düzenli olarak değişir. Bu değişim, Dünya'ya ulaşan güneş enerjisinin miktarını ve dağılımını etkiler. Dışmerkezliğin artması, Dünya'nın Güneş'e daha yakın olduğu bir dönemi işaret eder. Bu dönemde, Dünya daha fazla güneş enerjisi alır ve daha sıcak olur.
  • Eksen eğikliği: Dünya'nın dönüş ekseninin, yörünge düzlemine kıyasla ne kadar eğik olduğunu belirtir. Eksen eğikliğinin artması, Dünya'nın kutup bölgelerine daha fazla güneş enerjisi ulaşmasını sağlar. Bu dönemde, kutup bölgeleri daha sıcak olur.
  • Devinme: Dünya'nın dönüş ekseninin yörünge düzlemine göre yaptığı salınım hareketidir. Devinmenin artması, Dünya'nın kutup bölgelerine daha fazla güneş enerjisi ulaşmasını sağlar. Bu dönemde, kutup bölgeleri daha sıcak olur.

Bu üç faktörün birleşimi, buzul çağları ve interglasiyal dönemlerin iklim değişikliğinin doğal nedenleri olduğunu ortaya koymaktadır.