MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk, yapay zekâ teknolojisinin kötüye kullanımını önlemek amacıyla hazırlanan kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Teklifte, yapay zekânın ilk kez yasal olarak tanımlanması, geliştiricilerin ve kullanıcıların sorumluluklarının netleştirilmesi ve kamu güvenliğini tehdit eden içeriklere karşı hızlı müdahale edilmesi gibi önemli düzenlemeler bulunuyor.
Öztürk, “Yapay zekâ sistemleriyle üretilen suç teşkil eden içeriklerin arkasındaki kişiler doğrudan fail sayılacak ve Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi kapsamında değerlendirilecek” dedi.
İçeriklere 6 saat içinde müdahale şartı
Teklife göre, kişilik haklarını ihlal eden, kamu düzenini veya seçim güvenliğini tehdit eden yapay zekâ içerikleri, en geç 6 saat içinde kaldırılmak zorunda olacak. Aksi durumda içerik sağlayıcılara hem erişim engeli uygulanacak hem de 10 milyon TL’ye kadar para cezası verilebilecek.
Ayrıca, seçim dönemlerinde ortaya çıkabilecek manipülatif yapay zekâ içeriklerine karşı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) acil müdahale yetkisi tanınması da teklifin dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı.
Deepfake içeriklere uyarı etiketi zorunluluğu geliyor
Kanun teklifinde, yapay zekâ tarafından oluşturulan deepfake (gerçek gibi görünen sahte) içeriklerin, açıkça “Yapay Zekâ ile Üretilmiştir” ibaresiyle paylaşılması şartı getiriliyor. Bu yükümlülüğe uymayan içerik üreticileri ve platformlar cezai yaptırımlarla karşılaşacak.
Öztürk, "Toplumun yanlış yönlendirilmesini önlemek için yapay zekâ üretimi içeriklerde şeffaflık zorunlu hale getirilmeli. Aksi takdirde hem bireysel haklar hem de toplumsal düzen zarar görür" dedi.
“Türkiye, yapay zekâ yarışında kural koyan ülke olmalı”
Kanun teklifinin sadece teknik değil, aynı zamanda stratejik ve milli bir duruş olduğunu belirten Halil Öztürk, “Bu teklif, Türkiye’nin dijital egemenliğinin güvencesidir. Nasıl ki milli savunmada yerli İHA ve SİHA’larımızla dünya sahnesinde yerimizi aldıysak, dijital dünyada da kendi etik kurallarımızı ve güvenlik düzenlememizi biz yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Öztürk, dijital tehditlerin yalnızca bireyleri değil, demokrasiyi ve kamu düzenini hedef aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
Bir milletin güvenliği artık sadece sınırlarında değil, dijital varlığında da şekilleniyor. Yapay zekâyı yönlendiremeyen toplumlar bu teknolojinin esiri haline gelir. Türkiye ise bu alanda hem kendi halkını koruyan hem de küresel düzeyde söz sahibi olan bir aktör olmalıdır.
Yasa teklifiyle hedef: Dijital istiklal
MHP’nin sunduğu teklif, Türkiye'nin dijital istiklaline yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Geliştiricilere ve platformlara getirilen yükümlülüklerle birlikte, yapay zekâ kullanımının etik, hukuki ve güvenli sınırlar içinde tutulması amaçlanıyor.
Kanun teklifinin önümüzdeki dönemde TBMM komisyonlarında ele alınması ve dijital alanda faaliyet gösteren tarafların görüşlerinin alınması bekleniyor.



