Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığı ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçelerinin görüşüldüğü toplantıda kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Şimşek'in açıklamaları, özellikle vergi ve harçlardaki güncelleme yaklaşımının değişebileceği sinyaliyle öne çıktı.
Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecine değinirken, "Vergi ve harçlardaki güncellemenin yeniden değerleme oranı yerine enflasyon hedeflerini dikkate alarak bütçe imkânları doğrultusunda daha düşük oranda yapılması da gündemimizdedir" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, TÜİK verilerine göre yüzde 25,49 olarak belirlenen yeniden değerleme oranından farklı, daha ılımlı bir zam politikasının uygulanabileceği anlamına geliyor.
Makro finansal istikrarın güçlendirilmesi yönünde önemli mesafe kat ettiklerini belirten Şimşek, "Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkışı başarıyla yönetiyoruz. 24 Ekim 2025 itibarıyla 171 milyar liraya gerileyen bakiyenin yıl sonunda 5 milyar liranın altına inmesini bekliyoruz" dedi. Bakan, brüt rezervlerin 87 milyar dolar, swap hariç net rezervlerin ise 112,6 milyar dolar arttığını kaydederek rezerv yeterliliğinin sağlandığını vurguladı.
Programın kazanımlarını kalıcı hale getirmek için makro dengesizlikleri azalttıklarını ifade eden Şimşek, cari açığın milli gelire oranının 2023 ortasındaki yüzde 5'ten 2024'te yüzde 0,8'e gerilediğini belirtti. Bu oranın Orta Vadeli Program (OVP) döneminde ortalama yüzde 1,2 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmasının öngörüldüğünü dile getirdi.
Finansal istikrardaki iyileşmeyle birlikte Türkiye'ye yönelik risk algısının da düzeldiğini vurgulayan Bakan, program öncesi 700 baz puana kadar yükselen risk priminin 250 baz puanın altına gerilediğini açıkladı. Bu iyileşmenin, kamu ve özel sektörün dış borçlanma maliyetlerini önemli ölçüde azalttığını ve S&P, Fitch ile Moody's gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu yükselttiğini söyledi.
Mali disiplini kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Şimşek, cari fiyatlarla 3,6 trilyon liraya ulaşan deprem harcamalarına rağmen bütçe açığının milli gelire oranını 2024'te yüzde 4,7'ye, 2025 yılında ise yüzde 3,6'ya çekmeyi beklediklerini ifade etti.
Gelir politikasını vergide adalet ve etkinlik eksenlerinde oluşturduklarını aktaran Bakan, yüksek gelir gruplarına yönelik vergi yükünü artıran Kurumlar Vergisi'nin yüzde 25'e yükseltilmesi gibi düzenlemeleri anımsattı. Kayıt dışı ile mücadelenin sonuç verdiğini belirten Şimşek, 2024 yılında 473 bin mükellefin ilk kez beyanname verdiğini ve gelir vergisi beyanname sayısının 5 milyona ulaştığını söyledi. Ayrıca dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payını 2026'da yüzde 38,3'e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3'ün üzerinde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü belirten Şimşek, küresel konjonktürün Türkiye için daha olumlu seyretmesini beklediklerini ifade etti. İç piyasada ise büyüme patikasının dezenflasyonu desteklemesini öngördüklerini, istihdamı korumak amacıyla reel sektöre yönelik desteklerin devam ettiğini sözlerine ekledi.



